21 Ocak 2015 Çarşamba

NORMAL vs DELİ

Delilik nedir? Normal insanların her gün yaptığı şeyleri yapmayı reddetmek ve onların yapmadığı ve yapmayacağı şeyleri yaşamak istemek. Tatmadıkları duyguları tatmak, gitmedikleri yerlere gitmek, hissedemediklerini hissetmek EN derinden. 
Sıradan değilsen, DELİsindir.
'TDK'da normal'in anlamı:
sıfat; Kurala uygun, alışılagelen, olağan, düzgülü, aşırılığı olmayan, uygun
 isim; Aşırılığı, eksikliği ve taşkınlığı olmama, ortalama durum'
Kurallara uymayan, sıradan olmayan, onlara göre aşırı ve taşkın duygular hissedenlerdir DELİLER...

Normale döndürmeyi isterler seni de. Çıkıntılık yapma be!
 'TDK'da çıkıntılık'ın anlamı:
 Her şeye itiraz eden, huzursuzluk çıkaran (kimse)'
Yani ÇARŞI, her şeye karşı...
Ve son olarak TDK'da DELİ'nin anlamı;
deli: 
1.Aklını yitirmiş olan, akli dengesi bozulmuş olan, mecnun
2.Coşkun, azgın (hayvan, duygu vb.)
3. Davranışları aşırı ve taşkın olan (kimse), çılgın
Bunları görünce diyorum ki; 'Yaşasın Delilik!'.

Pane e Tulipani

Çok mutlu olduğum zamanlar da oldu benim. NORMAL insanların sıradan, günlük mutlulukları gibi üstü kapalı, bastırılmış olmayan, gerçekten, yürekten hissedilen...
Bir şey görürsün, içindeki 'SEN'e hitap eder, normalde sesini kıstığın o müzik açığa çıkar birden, mutlu olursun. Ta içinde HİSSEDERSİN o duyguyu, o GERÇEK bir duygudur. Öyle gerçektir ki dokunur sana ürperirsin. Alıp götürür seni uzaklara, hayır demezsin. Normal insanların içinde, normal bir hayat sürerken, birden filmlerdeki gibi bir hayatın tam içine düşersin. Kapılırsın hayatın dalgasına savurur seni başka başka kıyılara ulaşırsın. Yeni insanlarla tanışır, yeni yerler görürsün. Gördüğün her şey garip bir HAZ verir sana. Bu şey, ilk defa gördüğün bir şey de olabilir, normalde her gün gördüğün bir şey de... Ama ne olursa olsun, o hissettiğini normal hayatın kargaşasının içinde asla hissetmemişsindir daha önce, o hissin farkında bile değilsindir. Ama işte canlanmıştır o tohum, filizlenmiştir içinde, hissetmişsindir bir kere, öğrenmişsindir artık o duyguyu ve hep yaşamak istersin onu, bu gayet normal bir şeydir. İnsan kendini mutlu eden bir şeyi neden yeniden, yeniden yaşamak istemesin ki, bunda şaşılacak bir şey yoktur. Bir süreliğine, sadece kısa bir süreliğine hep öyle hissedeceğini sanırsın. Baktığın her şeyin daha önce baktığından farklı olduğu, aldığın her nefesin seni mutlu ettiği, hiçbir şey düşünmediğin...
Daha önceki hayatın, sorumlulukların, ZORUNLUlukların, gelecek kaygıların... hiçbir şey... Dünü düşünmüyorsundur hiç, ama yarını da düşünmezsin. Kaygı duymazsın, sadece güzel duygular vardır. Bulutların üstündesindir.
.
.
.
Peki bu gerçek hayat mıdır? Normal insanlar böyle hisseder mi? Onlar der ki, böyle şeyler ancak filmlerde olur, GERÇEK HAYAT BAŞKADIR! Belki de haklıdırlar, doğru çünkü, normal insanlar bu kadar uçmazlar. Uçamazlar... Şu an ben de uçamıyorum. Ama bir gün yeniden uçacağım, yeniden zevk verecek hayat, baktığım şeyleri gerçekten göreceğim, hissedeceğim bütün duyguları, taa içimde... Merak ediyorum, bunları yaşama şansını yakaladığımda, bunun farkında olup gerçekten yaşayabilecek miyim? Yoksa hayat gailesine kapılıp, farkında bile olmadan, ben değil, onlar mı uçup gidecek elimden?...