Hayatta hiçbir hata cezasız kalmıyordu. Hayatın normal akışı
içinde bazen fark edemesek de, herkes bir şekilde hatalarının bedelini
ödüyordu. Ben de çocukluğumdan kalan son damla gözüpekliğim ve umursamazlığımla
yapmış olduğum, o zamanlar göremesem de, büyük bir hatanın bedelini fazlasıyla
ödüyordum.
Aşk, hayatın içine öylesine işlemiş, kadınla erkek
arasındaki etkileşim hayatın her alanında o kadar görmezden gelinemez hale
gelmişti ki, bunu inkar etmek imkansızdı. İnsanlar atacakları her adımda, bu
karmaşık ilişkileri göz önünde bulundurmak zorundaydı. Belki de en zoru, böyle
bir dünyada, bir aileyi bir arada tutabilmekti. Zira doğamız gereği, bu olan
biteni durdurmak imkansızdı.
Hatalarının bedelini ödediğinin farkında olan bir insanın
kabullenişiyle, yavaş yavaş dibe batışımı seyrettim. Ama arkadaşım haklıydı. Ne
yazık ki bundan daha kötüsü de vardı ve ben hiç aklıma getirmek istemesem de,
benim başıma gelecek olan da buydu. İnsanı hayata bağlayan şey yaptığı işti…
Her bitiş, yeni bir başlangıçtı…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder