12 Aralık 2019 Perşembe

Görmek istemeyen birine, ne kadar açık anlatırsanız anlatın, göremez. Bir diyalog aklıma geliyor; bunu bana keşke daha önce söyleseydin diyorum, söyledim ama demek ki yeterince açık bir şekilde anlatamamışım diyor. Düşünsenize, söylediği şeyi daha önce belki de defalarca söylediğinin ya da ima ettiğinin farkında bile değilim. Bu aşkın insanın gözlerini kör etmesi falan değil, bu kendine iyi gelen birşeye tutunmaya çalışmak, hem de bir taraftan bunu yapmadığını iddia ederek (kendini kandırdığının, karşı tarafı kandırdığının farkında bile olmadan). İçindeyken farkına varamıyor insan, dışına çıkınca üçüncü gözden bakabiliyor. Neyse ki O bunu içindeyken de görebilecek kadar olgundu ve kendini benden kurtardı. Beni de düşmekten. Ama O bunu en baştan beri biliyordu, peki biz bunu neden yaşadık?  Madem bunun bir sonu olacağını biliyordu, neden başladık? Ruhumun paramparça olup sonra küllerinden doğması gerekiyordu belki de!? Affettim diyorum ama hala ona kızabiliyorum, bazen keşke hiç yaşanmasaydı diyorum, bu kadar acı çekmezdim. Ama bu kadar acı çekmesem, bugün bildiklerimi de öğrenemezdim. Beni öldürmeyen şey güçlendirdi. Artık geride bırakma vakti geldi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder