21 Kasım 2019 Perşembe

Bu blog iyice bir duygu-durum günlüğüne dönüşmeye başladı. Hastalık uzun zamandır nüksetmiyordu, tam ilaçları azaltmayı konuştuğumuz bir dönemde bu hale gelmem beni ayrı bir etkiledi. Bir iki gündür daha iyi gibiydim, hah dedim toparlıyorum, derken bugün başa sardık, gün boyu berbat hissettim, gece de yine o nefret ettiğim iç sıkıntısı ve ağlama krizi geldi. Bir duş aldım. Yapabileceğim başka birşey yok, geçmesini beklemekten başka. Ne elime bir kitap alabiliyorum, ne işime elim gidiyor, sadece nefes almak, yani sadece yaşamanın bile çok zor geldiği anlar oluyor. Bunların yaşadıklarımla bir ilgisi var mı bilmiyorum, elbette hala üzgünüm, özlüyorum, onu düşünmeden geçirdiğim bir gün bile yok. Ama bu atak belki o hayatımda olduğunda da yaşanacaktı. Belki de tetikledi, bilemiyorum. Sadece bir an önce geçmesini diliyorum. Bunun için yapmam gereken şeyleri de biliyorum ama her zaman yapamıyorum. Hayata dair, geleceğe dair umudum tükenmiş değil, sadece hastalık şu an elimi kolumu bağlıyor. Mücadele isteğimi elimden alıyor. Beni yine korkularla başbaşa bırakıyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder